Ünlü Markaların Hikayeleri
Merhaba!
Biri sana Ünlü Markaların Hikayeleri’nden bahsedeceğimi söyledi mi? Eğer cevabın hayır ise, o zaman tam zamanı! İster kahveni alıp rahat bir yere otur, istersen de bu yazıyı yolda, işe giderken oku. Bugün seninle, belki de her gün karşılaştığın ama hikayelerini bilmediğin markaların hikayelerini paylaşacağım.
Nike: Tanrıçanın Adı
Bildiğin gibi Nike, tüm dünyada en çok tanınan ve en popüler spor markalarından biri. Ancak bunun yolu hiç de kolay olmadı.
Nike’ın hikayesi 1964 yılında, koç Bill Bowerman ve öğrencisi Phil Knight’ın kurduğu Blue Ribbon adındaki bir şirket ile başladı. Bowerman, koşucuların daha hızlı olabilmesi için daha hafif ve daha rahat ayakkabılar tasarlama arayışındaydı. Ar-Ge aşamasında birçok farklı materyalle denemeler yaptı ve hatta eşiyle birlikte küçük bir atölye kurarak, ayakkabı tasarımlarını bizzat kendisi geliştirdi.
Çılgın Denemeler
Ben de bir zamanlar küçük bir projem için bir atölye kurmuştum, ah o günler… Ne zaman Bowerman’ın waffle demiri ile koşu ayakkabısı tabanı yapma hikayesini okusam, kendi çılgın denemelerimi de anımsarım. Neyse, devam edelim.
Bowerman’ın çılgın yaratıcılığı ve Knight’ın iş bilgisi sayesinde Nike bugün dünyanın önde gelen spor markalarından biri oldu. Ve biliyor musun, markanın adı Yunanca ‘Zafer’ anlamına gelen ‘Nike’ tanrıçasından geliyor. İlham verici değil mi? (Kaynak: Business Insider)
Adidas ve Puma: Aynı Kanı Taşıyan Rakipler
İki kardeşin hikayesi bu. Adi ve Rudolf Dassler, Adidas ve Puma’yı kurdular. 1924 yılında iki kardeş bir araya gelerek spor malzemeleri üreten bir şirket kurarlar. Ancak kişilik çatışmaları ve yanlış anlaşılmalar nedeniyle 1948 yılında yollarını ayırırlar. Adi kendine Adidas’ı, Rudolf ise Puma’yı kurdular. İronik değil mi? İki marka da şu an spor giyim sektörünün önde gelen markaları ve bunu iki kardeşe borçlular. Olumlu yönlerinden biri, her iki markanın da sporu, tasarımı ve kaliteyi birleştirme vizyonlarını sürdürmeleri. (Kaynak: Mental Floss)
Umarım markaların bizlere anlatmak istedikleri hikayeler sadece satış yapmak değil, aynı zamanda ilham vermek, kişileri harekete geçirmek ve toplumları güçlendirmek olduğunu kavramışsındır. Sonuçta, bir marka bir üründen çok daha fazlasıdır – bir hikaye, bir vizyon, bir insandan da çok daha fazlasıdır.
Görüşürüz!